Etiket Arşivi: Kökcanlandırmak Sunumu

Kökcanlandırmak  Sunumlarında kişilerin enerji alanlarında olup olmadığını kontrol ettiğimiz bir listemiz mevcuttur. Bu listede olanların hepsinin “kişinin alanında olup olmadığı” kontrol edilmelidir. Bu liste enerji alanlarında geliştikçe “alana kendiliğinden çıkan farklı enerjiler” nedeniyle çoğalmıştır. Kökcanlandırmak Sunumlarının ilk yıllarında listemizin maddeleri az sayıda olduğu için tek bir sunumda kontrol edilebilmekteydi fakat maddeler çoğaldıkça sunum sayısı arttı. Bu dönemde “maddeleri kontrol edip ... Devamını Oku »

Şu zamana kadar sunumlarda kişilere negatif etkilerin bulaştığına şahit olmadım. Eğer bulaşmış olsaydı ya önlem alır ve bu önleme özenle dikkat eder veya sunum açmayı tehlikeli bulduğum için böyle bir çalışmanın içinde olmamayı tercih ederdim. Gördüm ki; Kökcanlandırmak Sunumlarından ötürü katılımcılara bulaşan herhangi bir negatif varlık veya negatif bir enerji olmamaktadır. Bu zamana kadar sunumlarda kişilere negatif etkilerin bulaştığına şahit ... Devamını Oku »

Katılımcıları alan dışına aldığımda veya alanı kapattığımda, üzerlerindeki etki anında gitmektedir. Kişiler girdikleri enerjiden çıkmaktadırlar. Fakat bazı durumlarda katılımcılar girdikleri kimliğin etkisinde kalmaktadırlar. Mesela; katılımcıda, anne-baba kaybı varsa ve girdiği kimlikte de bu kaybı yaşayan birini canlandırmışsa, o zaman kişinin kendi sorunu tetiklenmiş olur. Bu durumda kişi, etkiyi devam ettirebilir. Aslında bu etki girdiği kimlikten daha çok, kişinin kendisine aittir. ... Devamını Oku »

Birçoğumuz hipnozu, “Bilincin kaybolması ve derin şuursuzluk durumuna geçmek” olarak biliyoruz. Hâlbuki hipnoz, beyin dalgalarının beta seviyeden alfa seviyesine inmesiyle başlar. Yani hipnoz, kişinin bilinç hâlinin içe dönerek yavaşlaması, kişinin kendi iç alanlarını hissedebilmesi şeklinde zuhur eder. Günümüzde neredeyse %90’ını hipnotik olarak yaşadığımız bilimsel araştırmalarca da malumdur. Bu açıdan bakıldığında, Kökcanlandırmak Sunumu da bir bakıma içe yöneliş olduğundan hipnotik gibi ... Devamını Oku »

Sunum sırasında -sunuma katılanların geribildirimlerinden okuyacağınız gibi- canlandırdığımız kimliğin duygularını olduğu gibi hissetmekteyiz ve hatta bedensel bir sorunları, hastalıkları da varsa onun da canlandırıldığını ifade etmemiz gerekmektedir. Bütün bu canlandırmalar esnasında bilincimiz yerindedir. Bu, çok farklı bir duygudur. Anlatılması çok zor olduğu için sunumlarla ilgili “Anlatılmaz, ancak yaşanır.” diye bir sloganımız vardır. Sunum bittiği anda, yani kişinin enerji alanını kapattığımda ... Devamını Oku »

Hem temsili kişiler, hem de canlandıran kişiler girdikleri kimlikleri veya kişileri çoğunlukla olduğu gibi hissetmektedirler. Bazı kişiler kapalı oldukları, yani zihinleri olayı değerlendirmekle meşgul olduğu için enerji yüklenmesine kapalı oluyorlar. Genellikle bu kişileri alana almamaktayım. Bazı kişiler de enerjiyi hissetmekte ama “Acaba benim duygum mu yoksa yüklendiğim enerji mi?” ikilemi içinde kaldıkları için anlamlandırmakta zorlanmaktadırlar. Çoğunlukla kişiler enerjiyi hissetmekte ve ... Devamını Oku »

Aslına bakarsanız sunum açmak için kişilere ihtiyaç duymuyorum. Bir kafede otururken de şekerlere ya da sandalyeye enerji yükleyerek sunum açabilirim. Çünkü asıl önemli olan benim enerjiyi görüp dönüşümünü yapmamdır. Ancak böyle bir durumda o nesneler dile gelmeyeceği için hikâyeyi ortaya çıkarmam mümkün değil… Hikâyenin ortaya çıkması ve enerjilerin arasındaki bağlantıları rahatça çözümlemek için yüklenen enerjiyi, hissettiklerini kolaylıkla algılayabilecek ve ifade ... Devamını Oku »

Bu bir grup çalışmasıdır. Sunumun açılacağı gün, daha önceden randevu almış, sunumu açılacak olanlardan “bazıları”, katılmayacak olanlar için görevlendirilecek kişiler (ekibim) ve sunumda izleyici olarak bulunmak isteyenler bir araya gelir. Randevu almış kişiler arasından kimin sunumunun açılacağına kendim, spontane olarak karar veririm. Bu nedenle randevu verilirken, “Sunumunuz şu vakitte açılacaktır.” şeklinde belli bir saat söylenmez. Kimin sunumunun açılacağını, ortamda bulunan ... Devamını Oku »

Birçok kadın yaşam şartlarından dolayı doğal olarak kürtaj yaptırmak, sağlık nedeniyle düşük yapmak durumunda kalmaktadır. Hayatımızda yaşadığımız hiçbir şeyin tesadüf veya anlamsız olması mümkün değildir. Kürtajlar ve düşüklerin de derin “genetik” anlamları olduğunu Kökcanlandırmak Sunumları bize göstermiştir. Fakat sunumlar bize bu derin etkileri sadece kadınların değil, erkeklerin de yaşadığını ortaya koymuştur. Sunumların ışığında kürtaj veya düşüklerin soyun ödediği “veballerden” dolayı ... Devamını Oku »

Kökcanlandırmak Sunumunda büyüleri, obseleri, negatif varlıkları, cinleri, cadı ve büyücüleri, mumyalıları, uzaylıları, ataların karanlıkla, şeytanla ve başka boyut varlıklarıyla yapmış olduğu antlaşmaları, yılan öcünü, kişinin enerjisini kullanan (satan) birisinin/boyut varlığının olup olmadığını kontrol ediyor ve çözümleyebiliyor; ah, vebal, beddua, lanet gibi enerjileri kişinin alanından, aracı olduğum ruhsal enerjiler sayesinde temizleyebiliyorum. Ayrıca sıkıntıda olan ataların ruhlarını rahatlatıyor, kürtaj ve düşük olaylarının ... Devamını Oku »