Şu zamana kadar sunumlarda kişilere negatif etkilerin bulaştığına şahit olmadım.
Eğer bulaşmış olsaydı ya önlem alır ve bu önleme özenle dikkat eder veya sunum açmayı tehlikeli bulduğum için böyle bir çalışmanın içinde olmamayı tercih ederdim. Gördüm ki; Kökcanlandırmak Sunumlarından ötürü katılımcılara bulaşan herhangi bir negatif varlık veya negatif bir enerji olmamaktadır.
Bu zamana kadar sunumlarda kişilere negatif etkilerin bulaştığına şahit olmadım. Eğer bulaşmış olsaydı ya önlem alır ve bu önleme özenle dikkat eder veya sunum açmayı tehlikeli bulduğum için bırakırdım. Bu konuda çok araştırma yaptım. Özellikle Kökcanlandırmak sunumlarına devamlı katılanlar üzerinde veya “sunuma katıldıktan sonra tuhaf şeyler yaşıyorum” diyenler üzerinde araştırdım. Gördüm ki, sunumlardan bulaşan herhangi bir negatif varlık, negatif bir enerji olmamaktadır.
Bu konuda detaylı bilgileri “alan açmak” başlığı altında “Ataların Gölgesinden Aydınlığa” kitabımda verdim.
Fakat şunu da gördüm: Bazı kişiler aksi giden durumlarına doğal olarak anlam getirme çabasına girmektedirler ve bu anlamlara da kendi bilgi potansiyelleriyle cevap vermektedirler. Bazı kişiler de kendilerinin yapamayacağı, ama arzuladıkları herhangi bir çalışma karşısında ezilmekte ve egolarının ezilmemesi için çalışmayı küçültme ihtiyacına girmektedirler. Kısaca, karalama ihtiyacı duymaktadırlar. Karalarlar, böylelikle çalışmayı küçülterek kendilerini suni olarak büyültmüş olurlar. Bazı kişiler de etki altındadır ve onları etkileyen “enerji” kişileri tehdit gördükleri çalışmalardan uzak tutmak için içlerine korku vermekte ve zihinlerini bulandırabilmektedirler.
Bu tarz kişilerin başkalarına Kökcanlandırmak sunumlarından negatif etkilendiklerini söylediklerini duydum. Benimle hissedişlerini paylaşan, yani şikâyetlerini bana dile getiren kişilerin, sorumluluğumu alarak, kontrollerini yaptım. Kişiler sunum kontrollerinde ortaya çıkan durumu kabul ettiler. Durumu beraber değerlendirdiğimizde etkilenmenin onların alanına ait bir durum olduğuna karar verdik.
Böyle bir etkilenişin olduğunu bilip hiçbir önlem almadan çalışmalarıma devam etmek vicdani olarak öncelikle beni zorlar. Vicdanıma aykırı bir davranış içinde olmak da beni “tehlikeye” sokar.
Bu konuda vicdanım rahattır.
Ancak, “sunum sırasında alanda olmayan, oturan kişiler, alanda bulunup herhangi bir enerjiyi temsil eden kişilere sözlü veya davranışsal olarak herhangi bir müdahalede bulunamazlar”. Bu bizim kurallarımızdan biridir.