Yeni bir geribildirim aldım!….Mutluyum…:)
Kasım ayında eski bir danışanım beni aradı ve oğlunun erkeklere yöneldiğinden, bunu da dile getirdiğinden, 7-8 aydır çok zor günler geçirdiğinden, sonra da aklına benim geldiğimden bahsetti…
Kökcanlandırmak Sunumlarının esas amacı “kişilerin cinsel kimlik seçimlerine karışmak, değiştirmek” değildir ama bu etkiler kişinin kendi tercihinin dışında, başka bir varlık etkisiyle oluyorsa eğer, o zaman Kökcanlandırmak Sunumları devrede olmak durumundadır. Tabi ki, her durumla baş edebildiğimi söylemek yalan olur. Hala perilerle istediğim gibi baş edemiyorum; kişilerin alanlarından perileri yollayamıyorum, mesela… Ayrıca, annenin bana başvurduğu dönemde de dişil-eril varlıklar diye adlandırdığımız, “sunumlarda kendiliğinden ortaya çıkıp yoğun cinsel duygular hissettiren bu varlıklarla” da baş edemiyordum… Bu nedenle anneye “istersen denerim” dedim… Kabul etti…
Gencin sunumunu açtığımızda, kendiliğinden alana dişil varlıklar çıktı… Birden fazla kişiler bu enerjiye girmişlerdi… Üst üste sunumlar açtık ve mücadelemi verdim… Çok ilginç ki, o dönem üst üste dişil varlık sorunları olan kişiler bana danıştı… Bu da, dişil varlıklar hakkında daha fazla bilgi edinmemi sağladı…
Maddi durumdan dolayı gencin sunumuna ara verdik ama bir-iki ay önce kontrol ettiğimde alan temizdi…Anneyi arayarak haber verdim… Geribildirim yazması için ricada bulundum…Anne, gözlemledikten sonra bu konuyla ilgili bir yazı yazacağına söz verdi… Emin olmak, en güzeli!
“Merhaba Vildan Hocam,
Hayatıma gireli üç yıl oldu. Üç yıl önce benim sunumumdan sonra, vesileliğinizle farklı bir bilinç kapısı açılmıştı bana. Fakat, bu geribildirimin konusu bu değil. Tam bir yıl önceydi, oğlumdaki durumun farkına vardığımda ilk anda dünyam kararmıştı. Facebook da bir erkek arkadaşıyla yazıştığı tuhaf bir mesajını yakaladım. Bunun üzerine konuştum. Önce inkar etti; sonra kabul gösterdi ve itiraf etti…
Oğlum eşcinsellik eğilimi gösteriyordu!.. Teyzesiyle ve babasıyla da konuştu. Hoşlandığı, aşık olduğu erkekler varmış etrafında…!
Aylarca bu durumu hazmetmeye ve kendimce çözümler üretmeye çalışmıştım. Aylar sonra, bir anda aklıma siz geldiniz ve durumu sizinle paylaştım. Her zamanki gibi “olabilirliği konusunda garanti vermeden yapılabilecekleri sabırla paylaştınız” ve sunumlar açılmaya başlandı… Sunumlarda çıkanlar o kadar amacına uygundu ki, her sunum sonrası şükrettik. Henüz sunumlar bitmemiş olmasına rağmen, “oğlum artık kızları görmeye” başladı. Yürümesi, konuşması, davranışları değişti. Kızkardeşim bile “Abla görmüyor musun, davranışları nasıl değişti!” diye geçen gün bana söyledi.
Sunumlardan önce, hatta eğilimini bilmeden önce, insan evladı için böyle şeyler hissetmemesi gerekir ama evladıma sarılamıyordum. Beni iten onda bir şeyler vardı. Zaten bir arada kavga etmeden, tartışmadan bir saat bile geçiremiyorduk. Şimdi ise birbirimize sarılıyoruz. Oğlum geri geldi.
Dün okuldan geldiğinde, otobüste okuldan tanıdığı bir kız ile karşılaşmış ve onunla bakışmışlar. Gelir gelmez heyecanla kız ile bakışmalarını anlattı bana. Çok mutlu oldum.
Size, vesileliğinize daimi şükürdeyim. İyi ki varsınız… Rumuz: Evlat”
Hala, dişil-eril varlıklar konusunda istediğim gibi sonuçlar alamıyorum… Bundan dolayı da “Kökcanlandırmak Kontrol Listesi”nin içine dişi-eril varlıkları madde olarak yerleştirmedim… Umarım bir gün yerleştirmek nasip olur…
Bir insanı daha, özellikle bir annenin yüreğini mutlu ettiğimiz için mutluyum… Dünyamız Cennetimiz Olsun!..
Sevgiler,
Vildan Çolak