Pazar günü sunumların birinde alana kendiliğinden çıkıp ölü olduğunu söyleyen biri, sunumu açılan kişinin çok yakını olduğunu, hatta kişinin babası olabileceğini dile getirdi.
Danışanımı temsil eden kişiye bakarak da, “yapamadıklarım için çok üzgünüm” dedi… Temsili kişi çok duygulandı ve helalleştiler. Birbirlerine sarıldılar ve baba olduğunu düşündüğümüz kişinin canı rahatladı ve yukarıya doğru gitti… Yani ışığa gitti…
Bildiğiniz gibi, önceden kişiler hakkında bilgi almamaya çalışıyorum. Sunum açıldıktan sonra kişinin hakkında bilgi ediniyoruz…
Sunum sahibinden hikayeyi dinledim…Ve alana çıkan kişinin babası olduğuna emin olduk…
Sunum sahibinden rica ettim kendi anlatımıyla bizlere durumu açıklasın diye…
Rumuz: Serap adıyla yayınlıyorum.
“Yapamadıklarım için özür dilerim …..
Telefonun ucundaki ses bu sözcükleri söylediğinde gözlerimden sicim gibi yaşlar akmaya başlamıştı. Yıllarca bu kelimeleri “babam yaşıyorken” beklemiştim . Yılların kırgınlığı ve pişmanlığı benim omzumda bir yüktü ve ben bu yük ile nasıl yaşanacağını bilemiyordum .Yapamadıkları için benim içimdeki kırgınlıkları görmesini ve anlamasını beklediğim adamdı babam.
Çocukluğumda “ben seni okutamam , bunun için param yok” diyerek beni istemediğim halde kardeşlerimden ve annemden ayırıp babannemin yanına okutmaya göndermişti. Benim içimde o gün, “babamın kararının yüzüme bağırılarak söylenmiş olması” tam bir travmaydı.
“Herkesi okutacak para vardı evde ama söz konusu ben olunca para bitiyordu!”
Yıllar bana bu kararın para ile ilgisi olmadığını ve babamın da benden ayrılmak aslında istemediğini ve sadece babannemin beni yanında istemesi ile annesine koşulsuz itaat etmekten geçen bir düşünce yapısı ile pişmanlıklarla sonlanacak bir karar olduğunu göstermişti.
Babamı affedişim onun ölümünden sonra olmuştu, kendi içimde. Ancak tüm birlikteliğimiz boyunca birbirimize kırgın yaşamamıza sebeb olmuştu ne yazık ki… Öyle ki, babama kapımı kapatmış ve onu son yolculuğuna uğurlamak zorunda kalmıştım.
Karşılıklı olarak birbirimizi “kırgınlıklar içinde yaşamaya mahkum etmiş kararlarımızı” taşımak, bana ağır geliyordu. Bu acıyı ise anlatabilmek imkansızdı.
“Sunumda sizi temsil eden kişi, babanıza sarıldığında ve onunla helalleştiğinde çok rahatladığını söyledi” demişti telefondaki ses. Sunumun açıldığı gün , sunumda neler yaşandığını bilmememe rağmen inanılmaz bir rahatlık gelmişti içime. Kuş tüyü gibi rahatlamıştım. Havada süzülüyordum ve mutlu bir uyku gülümsemesi belirmiş, uyumak için evin yollunu arşınlıyordum. İçimdeki huzura eşlik eden uykumda babamın benimle barıştığını görmüştüm. Ertesi gün telefonda alacağım haberden önce, babam beni uykumda ziyeretime gelmişti…”
Rumuz: Serap
Kökcanlandırmak Atölyesi olarak bir kişiye daha helalleşmesinde aracı olduğumuz için, biz de mutluyuz…
Biliyoruz ki, eğer bu durum çözümlenmemiş olsaydı, gelecek nesillere, onların torunlarına miras olarak kalacaktı ve torunlarda sıkıntı yaratacaktı…
Hepimizin ölülerimizi rahatlatması dileğimle,
Sevgiler,
Vildan Çolak
Kökcanlandrımak Atölyesi