Kontrol listemize yeni maddeler ekledik. Bunlardan biri de “ikiz travması”…
Kökcanlandırmak sunumunun nasıl işlediğini bilmeyenler için kısa bir hatırlatma yapalım: Sunumlarda kişinin alanında pasif veya aktif, olup olmadığını kontrol ettiğimiz, varsa da enerjilerini kişinin alanından temizlediğimiz/şifalandırdığımız “kontrol edilecekler listesine” sahibiz. Bu listede yer alan maddeler günden güne artmaktadır çünkü sunumlarda kişilerin alanlarını açtıkça veya özel yaptığımız çalışmalarda, insanlara etki eden yeni enerji türleri tespit etmekteyiz. Mesela 2013 Ocak ayından beri listemize “soydaki atalardan birinin karanlık enerjilerle yapmış olduğu antlaşmaları” yerleştirdik ve o zamandan itibaren kişilerin alanlarında “karanlıkla yapılan antlaşma” olup olmadığını kontrol ediyor ve varsa da antlaşmayı bozuyoruz. Bunun gibi, birden fazla sunumda kendiliğinden alana çıkıp hissettiklerini dile getiren kişilerin aynı şeyi söylemelerinden dolayı “F sistemi” adını koyduğumuz, insanın enerjisini yönlendiren, kullanan bir düzeneği de listemize koyduk. Listemiz, yeni ve bildiğimiz hiçbir çalışmanın içermediği birçok maddeyi kapsayarak genişlemektedir.
Bu yazımda “ikiz travmasını” ele alacağım…
2010 yılında yaşadığım bir olay sonucunda “normalin üstünde” duygusal bir tepki hissettiğim için bilinçaltı çalışması yapmıştım. Bilinçaltı çalışmam beni çok ilginç bir noktaya götürdü ve çalışmanın sonunda tüm benliğimle hissederek “aaaa, annemin karnındayken bir ikizim varmış!” şaşkınlığıyla bir uyanış yaşadım.
O kadar yoğun bir şekilde anne karnında ikizimi ve ikizimin ölümünün bende yarattığı yoğun acıyı, üzüntüyü, korkuyu kısacası içiçe geçmiş yoğun duyguları hissettim ki, yaşamımdaki birçok olayın, bazı gördüğüm vizyonların, suçluluk duygumun kaynağını bulmuş gibi oldum… İkizimin kaybolmasından daha fazla “ikizimin kaybolmasına neden olan” beni travmaya sokmuştu…
“İkiz travması” diye bir durumun olduğunu “ilk defa” kendi deneyimimle öğrenmiş oldum. Tabi ki bu travmayı şifalandırmak kolay olmadı. O dönemde Kökcanlandırmak sunumları yaptığım için ikizimle ilgili kendime bir sunum açtım. Ama doğrusu aklıma ikiz travmasını listeye almak gelmedi çünkü ikiz travmasından daha önemli ve tehlikeli varlıklarla uğraşıyordum…
Sonrasında da bu konu aklımda geri planda kaldı; ta ki birçok sunumda ikiz travması kendiliğinden ortaya çıkıp belirene kadar…
Sunumlarda yeni bir şeyler ortaya çıktığında, hemen sunum listesine almıyorum… Listenin dışında, konuyu daha iyi kavrayıp arkasındaki enerjiyle baş edene kadar sunumlarda inceleme yapıyorum…
O dönemde hemen google amcaya danışıp anne karnında ikiz olayını araştırmıştım. Tabi ki fazla bir şey bulamamış ama ilk aylarda ikizlerden birinin anne karnında ölebileceğini, plasentanın içinde kaybolabileceğini öğrenebilmiştim. Bu üç senede google amca da gelişti ve ikiz travmasını listeye alacağımız zaman araştırdığımızda bize güzel bilgiler verdi…
http://www.jinekolognet.com/kaybolan-ikiz-sendromu.asp adresinde bu konuda güzel bir makale var.
Kökcanlandırmak sunumunda artık danışanların “kaybolmuş ikizleri” olup olmadığına bakıyoruz ve varsa da durumu değerlendirip ikizin ölümüne neden olan arkadaki enerjiyi şifalandırıyoruz.
Bazen kişilerin ölen ikizlerinden fazla etkilenmediklerini görüyoruz, yani travmaları olabildiğince az; bazen de ikiziyle kişiyi karşılaştırdığımızda, yoğun bir duygusal durum ortaya çıkmakta, aynı benim yaşadığım gibi…
Bu travmanın benim iç dünyamda nasıl sıkıntılı bir durum oluşturduğunu birebir deneyimlediğim için birçok insanın bilmediği, hiçbir çalışmanın şu ana kadar içermediği bu maddeyi Kökcanlandırmak sunumunun içeriğine koymak ve kişilerin bu travmalarının rahatlatılmasına katkı sağlamak beni mutlu etmektedir. Hatta bu kadar geciktirdiğim için kendime şaşıyorum, ama biliyorum ki “her şeyin bir zamanı vardır”…
Hepimizin bize ait olan parçalarımıza sevgiyle sarılıp sahip çıkmamız dileğimle…
Sevgiler : )