Genelde gözlemlediğim bir yanılgı var: Birçok insan, “ temizlenelim, şifalanalım ve yaşamımız boyunca da tertemiz kalalım” diye bir inanış içinde…
Maalesef, bu mümkün değildir!
Evimizi temizledik diyelim, bu temizlik ne kadar kalıcı olabilir ki!.. Veya hastalandık ve iyileştik diyelim, bir daha hastalanmama garantisi veriliyor mu?
Kökcanlandırmak Sunumlarında, kişinin enerjisini bloke eden, kişiyi ağırlaştıran, aptallaştıran durumun ne olduğunu teşhis edebiliyoruz, çünkü kişinin içinde bulunduğu durum, enerjinin akışıyla ve kişilerin hissedip canlandırmasıyla ortaya çıkmaktadır… Çıkanların da doğruluğunu defalarca ispatladığım için artık Kökcanlandırmak sunumlarında ortaya çıkan hikayeye, kişilerin hafızalarından daha fazla güvenmekteyim… Ortaya çıkan negatif durumları da gereken yöntemlerle temizlemekteyim… Temizleyip temizlemediğimi de kontrol ediyorum… Ama kişilere, bu temizliği yaptıktan sonra bir daha alanının negatif enerjiyle dolmayacağı, kirlenmeyeceği konusunda garanti vermemekteyim…
Böyle bir şey mümkün değil zaten!
Neden?
Kökcanlandırmak sunumlarında kişilere etki eden negatif durumları içeren bir liste mevcuttur. Bu listeye zamanla yeni maddeler eklenmektedir. Kısaca, sunumlarda kişilere etki eden “negatif durumların bir kısmı” temizlenmektedir.
Henüz insanlık olarak bilmediğimiz ve bize etki eden çok şey mevcuttur. Bunların bazılarıyla mücadele etmekteyim ama tam başarıyı elde etmeden listeme koymayı tercih etmiyorum. Bu nedenle, kişilere sadece listede bulunan negatif durumları temizleyeceğim konusunda vicdan sözümü veriyorum. Listeme bir yıl içinde onbir yeni madde ekledim. Demek ki, bir yıl önce sunumunu açtığım kişilerin enerji alanından bu onbir enerjiyi temizlemedim.
Geçen sene sunumlarını açtığım insanların, bu onbir enerjiye rağmen, enerji alanları “olabildiğince” rahatlayabildi… Gerişiyle de, onların yaşam enerjisi mücadele etti…
Biliyorum ki, seneye listem daha da kabarık olacak… Listemin kabarması, doğal olarak sunum sayısının da artmasına neden oldu…
Aslında, insanoğlu olarak, negatif enerjiler diye tanımladığımız, bizim dengemizi, sağlığımızı bozan etkilere/enerjilere karşı bizi koruyan mükemmel bir sisteme sahibiz; aynı bağışıklık sistemimiz gibi… Bildiğiniz gibi, bağışıklık sistemimizin baş edebileceğinden daha fazla mikroplar, virüsler tarafından saldırı alırsak, bağışıklık sistemimiz düşer ve o zaman hastalanırız; ama idare edebileceğimiz kadar mikroplar, virusler, parazitlerle baş edebiliyoruz. Hatta, bu zararlı varlıkların bedenimizde belirli bir miktarda olması bağışıklık sistemimizin aktif kalmasına, gelişmesine ve güçlenmesine katkı sağlamaktadır.
Bunun gibi, sunumlarda kişiyi ezen ağırlığı kaldırdıktan sonra, geri kalan negatif durumların kişinin alanında olmasını geliştirici, eğitici, güçlendirici bulduğum için sağlıklı bulmaktayım.
Önemli olan, kişinin alanının hafiflediğini hissedebilmem…
Sunumların bitmesine, kişinin enerji alanının hafiflemesine rağmen, etrafımızda bulunan negatif enerjileri kendimize çekmeyi engelleyemeyiz… Mesela, birini çok kızdırabilir, onun öfke saldırısını üzerimize çekebiliriz. Eğer o kişide varlık varsa, kişi o varlıkla bizi haşat edebilir. Veya birinin istemeden de kalbini kırabilir ve ahını üzerimize çekebiliriz.
Ortamımız bir sürü negatif enerjiyle dolu; dolu ama öyle olması bizi güçlendirebilir; yeter ki, kaldırabileceğimizden fazla negatif durumları üzerimize çekmeyelim…
Bunun için çoğunlukla danışanlarıma, sunumlarını bitirmeme rağmen ilerde “ağır, zor bir dönem yaşadıklarında” tekrardan sunum açtırmalarını öneriyorum… Hem “enerji alanlarının kaldırabildiğinden” daha fazla negatif enerjileri yüklenerek onları ağırlaştıran durumun ne olduğunun belirlenip “kaldırabilecekleri” bir çizgiye çekebilmek, hem de listeye eklediğim yeni maddelerin enerji alanlarında olup olmadığını kontrol edebilmek için bu öneriyi yapıyorum.
Hepimizin bu yaşam yolculuğunda daha da güçlenerek yolumuza devam etmemiz dileğimle…
Dünyamız cennetimiz olsun!… Sevgiler,
Vildan Çolak